T24 Haber Merkezi
İzmir Barosu, 7 Şubat’ta Buca Kırıklar Cezaevi’nden İstanbul’a götürülen G.U’nun kolluk kuvvetleri tarafından darba uğradığı iddiası üzerine suç duyurusunda değerlendirmek üzere sağlık raporunu cezaevi yönetiminden talep eden avukata, cezaevi savcısının “senin zaten neden buraya geldiğin belli, provokasyona gelmişsin, teröristsiniz” dediğini duyurdu. Söz konusu iddiaya ilişkin açıklama yapan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, “Söz konusu iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmayan, tek yanlı, yersiz ve haksız bir ithamdır” açıklamasında bulundu. Darba ve işkenceye uğradığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunan G.U.’ya yapılan fiziki muayenede, sol bacağında ve sol elinde kelepçe izleriyle uyumlu sıyrıklar tespit edildi, leğen kemiğinin bulunduğu bölgede 10 cm boyutunda morluğa rastlanıldı.
7 Şubat’ta hakkındaki davanın duruşması için Buca Kırıklar Cezaevi’nden İstanbul’a götürülen G.U., yol boyunca kolluk kuvvetleri tarafından darp ve kötü muameleye uğradığı gerekçesiyle şikayette bulundu.
G.U.’nun bulunduğu suç duyurusuna göre; Buca Kırıklar Cezaevi’nde bulunan G.U., İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşması için 3 Şubat’ı 4 Şubat’a bağlayan gece Metris Cezaevi’ne götürüldü.
G.U., 4 Şubat sabahı buradan İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne götürüldü. Jandarma ekibi nezarethaneye gelerek duruşma salonuna götürmek için G.U.’ya bir adet kelepçe taktı. Ardından bir başka jandarmanın ikinci kelepçeyi takmak istemesine karşın, G.U., “Bu uygulamayı kabul etmiyorum, insanlık onuruna aykırıdır, mahkemeyle konuşun bu şekilde çıkmıyorum” dedi.
“Çift kelepçe takıldı, ağzıma jop sokulmaya çalışıldı”
Bunun üzerine teğmen, G.U.’ya, “Ben sana devletin diliyle konuşuyorum. Bana başka dil kullandırtma” dedi. G.U.’nun “Bu dili geçmişten iyi biliyoruz, çift kelepçeyi kabul etmiyorum” demesi üzerine teğmen emrindeki 6 ere “Çift kelepçe takın, alın” şeklinde talimat verdi.
Jandarmalar, elleri kelepçeli vaziyetteki G.U.’ya zorla ve şiddet uygulayarak yere yan pozisyonda yatırdı ve 2 jandarma eri kendisine 4 defa jopla vurdu. Bu esnada G.U.’nun kendisini jop darbelerinden koruyabilmek için ayaklarını savurması üzerine bir jandarma G.U.’nun bacaklarına otururken, bir başka jandarma da ikinci kelepçeyi zorla koluna geçirdi.
İkinci kelepçenin takılmasının ardından jandarmalar G.U.’yu yerde yaklaşık 150 metre sürükledi. Sürükleme esnasında bir jandarma elindeki jopu G.U.’nun ağzına sokmaya çalışırken, diğerleri de kafasını bastırıp vurdu ve tekme attı.
Nezarethaneden duruşma salonunun katına çıkan asansörde G.U.’ya ikinci kelepçe ile bağlı olan jandarma erinin tekrar “komutanım kolum çok ağrıyor dayanamıyorum artık” demesi üzerine ikinci kelepçe çıkarıldı. Tek kelepçe ile asansöre bindirilen G.U.’ya ağzına jop sokmaya çalışan jandarma eri asansör içerisinde yumruk sallayarak küfür etti.
Duruşmanın ardından İzmir’e gitmek üzere yola çıkacaklarını düşünen G.U., Çağlayan Adliyesi -1. katta bulunan Adliye Karakolu’na götürüldü. Orada kendisine çift kelepçe ile bağlanan jandarma erinin kolunun sargıda olduğunu, ağzına jop sokmaya çalışan jandarma erinin de orada bulunduğunu ve ikisinin de kendisinden şikayetçi olduğu söylendi.
“Yol boyunca küfür edildi, jopla saldırıya uğradım”
G.U. İzmir’e götürülmek üzere yine jandarma personeli tarafından beyaz transit bir ring aracına götürüldü. Araca bindirilirken, ağzına jop sokmaya çalışan ve kendisinden şikayetçi olan jandarma eri G.U.’nun yanındaki ere “Bana bırak bunu” dedi.
Ardından yol boyunca G.U.’ya küfür edildi.
Ring aracı Osmangazi Köprüsü’ne varmadan önceki dinlenme tesisinde durduruldu. Kolu sargılı olan er ile onun yanındaki bir er jopları ile gelerek G.U.’ya “Benim kolumu neden kırdın?” diye sordu. G.U.’nun “senin kolunu ben kırmadım, beni iterken çekerken olmuştur” demesinin ardından iki jandarma eri joplarla Güven’e vurmaya başladı. G.U.’nun aktardığına göre burada kendisine 30 kez jop ile vuruldu.
Olayın ardından bir süre sonra araç yola çıkarken, yol boyunca G.U.’ya küfür edilmeye devam edildi.
G.U., 6 yaşadığı olaylara ilişkin suç duyurusunda bulundu ancak revir raporu ve hastane raporu kendisine teslim edilmediğinden dolayı eke bu raporların eklenerek gönderilmesini isteyen bir şikayet dilekçesi yazdı. Ayrıca, İstanbul 29 Ağır Ceza Mahkemesi başkanı ve üyeleri hakkında HSK’ya şikayette bulundu.
İzmir Barosu: Raporu isteyen avukata cezaevi savcısı “teröristsiniz” dedi
İzmir Barosu, 7 Şubat’ta Buca Kırıklar Cezaevi’nde darp iddiası üzerine suç duyurusunda değerlendirmek üzere G.U.’ya ait sağlık raporunu cezaevi yönetiminden talep eden avukatın, cezaevi savcısı tarafından hakarete uğradığını ve kötü tavırla karşılaştığını duyurdu.
Baro tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Avukata ‘Terörist’ Diyen Zihniyeti Reddediyoruz! Bugün Buca Kırıklar Cezaevi’nde darp iddiası üzerine suç duyurusunda değerlendirmek üzere müvekkiline ait sağlık raporunu cezaevi yönetiminden talep eden bir meslektaşımız, cezaevi savcısı C. Y.’nin ‘senin zaten neden buraya geldiğin belli, provokasyona gelmişsin, teröristsiniz…’ şeklindeki düşmanca tavrıyla karşılaşmış, meslektaşımız güvenlik görevlileri ile cezaevinden çıkartılmak istenmiştir. Bir avukatın mesleki faaliyeti nedeniyle ilettiği talepleri yüzüne karşı terörist diyerek reddeden zihniyeti reddediyoruz. Bu düşmanlık ve nefret karşısında meslektaşımızın yanında olduğumuzu ve gerekli hukuki süreci takip edeceğimizi duyururuz.”
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, iddiaları yalanladı, “yersiz ve haksız bir ithamdır” dedi
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir Barosu’nun internet sitesinden yapılan, Buca Kırıklar Cezaevi’ndeki darp iddiasına ilişkin cezaevi savcısı C.Y’nin tavrına yönelik paylaşımla ilgili “Görevli Cumhuriyet Savcımızın, açıklamada belirtilen tavrı sergilediği ve belirtilen sözleri sarf ettiği iddiası kesinlikle gerçeği yansıtmayan, tek yanlı, yersiz ve haksız bir ithamdır” açıklamasında bulundu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “İzmir Barosu Başkanlığının internet sitesinde yapılan ve görevli Cumhuriyet Savcımıza yönelik asılsız, tek taraflı itham içerir açıklama karşısında kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek üzere bu açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur” ifadeleri kullanılarak, şunlar kaydedildi:
“Olay günü İzmir Barosuna kayıtlı olduğunu beyan eden avukat, Cezaevi idaresi ile görevli Cumhuriyet Savcımıza müracaat ederek müvekkili olduğunu iddia ettiği hükümlünün sağlık durumuna ilişkin belgelerin kendisine verilmesini istemiştir. Cumhuriyet Savcımız tarafından başvuran avukatın bu belgeleri almaya yetkili olduğuna dair vekaletname sunmaması karşısında talep uygun görülmeyerek vekaletname ibraz edilmesi halinde gereğinin yapılacağı kendisine usulünce bildirilmiştir. Aynı gün ilgili avukatın bu defa vekâletname ve yetki belgesi sunması üzerine talebi mevzuata uygun görülerek gereği ivedilikle yerine getirilmiştir.
Görevli Cumhuriyet Savcımızın, açıklamada belirtilen tavrı sergilediği ve belirtilen sözleri sarf ettiği iddiası kesinlikle gerçeği yansıtmayan, tek yanlı yersiz ve haksız bir ithamdır. Cumhuriyet Savcılarımız bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da görevlerini temel hak ve özgürlüklere, evrensel hukuk ilkelerine, mevzuata ve elbette mesleki nezaket kurallarına azami hassasiyet göstererek icra etmeye devam edeceklerdir.”
Fiziki muayenede sıyrık ve morluk tespit edildi
G.U.’ya yapılan fiziki muayenede, sol bacağında ve sol elinde kelepçe izleriyle uyumlu sıyrıklar tespit edildi. Ayrıca G.U.’nun pelvis bölgesinde 10 cm boyutunda morluğa, sol yanağında 0.5 cm çağında sıyrığa ve sol kol Radius bölgesinde, 3 cm boyutunca şişlik ile ödeme rastlandı.
More Stories
Mansur Yavaş’tan dikkat çeken paylaşım: ‘Biriz ve beraberiz’
Kayseri’de Sıfır Atık Paneli Düzenlendi
Kan donduran olay! Anne, 1 yaşındaki bebeğini denize attı