Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki Alper Gezeravcı ile canlı yayın teması gerçekleştirdi. İlk Türk astronot unvanını alan Gezeravcı uzaya geldiğinden beri bedeninde olan değişikliklerden şu cümlelerle bahsetti:
“Yüz çehrem dünyada olduğundan daha şişkin görünüyor. Bazı görme ve bağışıklık sistemi sorunları da yaşanıyor, çok şükür bunlara ilişkin hiçbir emare yok bende…”
Akla “İnsan bedeni uzayda nasıl değişikliklere uğruyor?” sorusu geldi.
İNSAN VÜCUDU UZAYDA NASIL DEĞİŞİKLİKLERE UĞRAR?
Uzayda vücudun uğradığı değişimler şu şekilde sıralanabilir:
Yerçekiminde ortaya çıkan değişiklik, orada bulunan astronotların ayda yüzde 1 oranında kemik yoğunluklarını kaybetmesine yol açabiliyor. Bu da osteoporoz (kemik erimesi) bağlantılı kırıklara ve uzun vadeli sağlık sorunlarına neden olabilir.
Yerçekiminin olmadığı yerde vücut sıvıları yukarı doğru gider. Bunun sonucunda vücutta şişkinlikler, yüksek tansiyon, görme problemleri, organlarda sorunlar meydana gelebilir.
Tecrit ve dar alanlarda yaşamak davranışsal ve psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Doğal vücut saati olmadığından, depresyon ve uyku bozuklukları ortaya çıkabiliyor.
Kapalı çevrede mikroplar daha kolay yayılım gösterebiliyor. Çevre, bağışıklık sistemini yavaşlatabiliyor dolayısıyla, idrar, tükürük ve kan örnekleri uyur haldeki virüslerin yeniden aktif hale geçmesini önlemek için yakından izleniyor.
Uzayda dünyadakinden çok daha yüksek miktarlarda radyasyona maruz kalınıyor.Bu sebeple kanser riski ve sinir sisteminde hasarların meydana gelme riski dünyadakinden daha yaygın oluyor. Uzay radyasyonu ayrıca mide bulantısı ve yorgunluğa da yol açabiliyor.